Kayıtlar

yaşam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Don Kişot'un yazarı Miguel de Cervantes Saavedra

-Don Kişot'un yazarı Miguel de Cervantes Saavedra'nın (1547-1616) yaşamı başlıbaşına bir romandır. Beş parasız bir doktorun oğlu  olan Cervantes, göçebe bir yaşam sürmüş ve askerlik mesleğini seçmiştir.       1571'de Osmanlı Donanması'nın ağır bir yenilgiye uğradığı İnebahtı Deniz Savaşı'nda sol elini kaybetmiştir. Türkler'e karşı yaptığı diğer birçok savaştan sonra 1575'te İspanya'ya dönerken Osmanlı kadırgası tarafından tutsak alınmıştır. Beş yıl boyunca tutsak kaldığı Cezayir'e götürülmüş, sonunda İspanya'ya dönebilmiştir. Yoksullara yardım işinde görev almış, ancak kendisine güvenilememiş ve iki kez zimmetine para geçirme suçundan tutuklanmıştır.      Сervantes, kişi olarak Don Kişot'a kesinlikle benzemez. O, ideallerinden oluşan özel bir dünyada yaşayan becerikli biridir. Cervantes, romanının başlangıcında yaptığı açıklamada "Şövalyemizin (Don Kişot) boş zamanlarında, yani yılın sonuna doğru şövalye kitapları okuduğunu bilmekte yara

Suyun Devinimi

     Denizler ve okyanuslar yeryüzündeki suların 95'idir ve bu sular tuzludur. Kutuplardaki buzullar bu suların %2'sini hareketsiz bir halde tutarlar. Geri kalan az miktardaki karalardaki tatlı su ise; sulu örtüler, göller, akarsular ve çok az miktarda da olsa atmosferdeki buhardır. Ama bu buhar anakaralardaki bütün hayatın kaynağıdır.       O, aynı zamanda suyun devrinin motorudur; buhar yoğunlaşır, yağışlar kayaların içine sızan ya da denizler kadar akar ve sonunda her zaman buharlaşır. Yeraltı suları doğal olarak temizlenirler, insanlar için çok değerli bir servet, sermayedir gezegen çapında akıllıca yönetilmesi gerekir. Bu sebepten ötürü hidrojeoloji bizim geleceğimiz için çok önemli temel bilim dalı haline geldi.

AY

          Dünya'nın tek doğal uydusu Ay, uzaydaki en yakın komşumuzdur. Gökyüzündeki göz alıcı görünümü nedeniyle uzun zaman tanrıça olarak değerlendirilen Ay, Sümerlerin Sin'i, Mısırlıların Honsu'su, Yunanlılann Selene'siydi. Ay'ın evrelerinin düzenli olarak birbirini izlemesi, zaman olarak ay ve haftanın kökenini oluşturdu ve ilk takvim bu olaya dayandınldı. Yakınlığı nedeniyle gözlemlenmesi son derece kolay olan Ay, binlerce yıldan bu yana titiz incelemelere konu oldu. Yunanlılar, Ay'ın boyutlarını, uzaklığını belirlemeyi ve görünen hareketinin yasalarını bulmayı milattan önce başardılar. XVII. yy'ın başında gökdürbününün bulunması, Ay'ın yüzeyini ve fiziksel özelliklerini inceleme açısından yeni bir çağ başlattı. XVIII. yy'da Newton, Ay'ın hareketini, bunu etkileyen tedirginlikleri ve bu gökcisminin Dünya'ya uyguladığı, en şaşırtıcı göstergesi gelgitler olan etkiyi açıkladı. Yaşadığımız uzay çağının başlangıcından bu yana, Ay hakkındaki b

Ay'ın Evrimi

AY 4,6 MILYAR YIL ÖNCE MEYDANA GELD DARA SONRA SOĞUDU, KATILAŞTI VE FARKLILAŞTI: YÜZEY METEORITLERLE DELİK DEŞİK OLDU. Ay bütün gezegenler gibi, 1,6 milyar yıl önce doğdu. Büyük olasılıkla, gezegenler bulutsusunun bileşimine giren, belli miktarda parçacık ve nesnenin yığışmasıyla oluştu. Bu nesneler, yüzeye büyük bir hızla düşüyor ve kinetik enerjileri hemen ısıya dönüşüyordu. Ay büyüdükçe bu enerji arttı ve yığma sırasında açığa çıkan ısı, en az 400 km derinliğe kadar Ay'ı eritti. Bu kalın mağma katmanı soğuyarak kristaller oluşturdu. Demir ve magnezyum içeren en ağır mineraller bu okyanusun dibine çöktü; kıtalann aydınlık kabuğunu oluşturan en hafif mineraller, yani anortozitler yüzeyde kaldı. Bu farklılaşma, 4,6 ile 4,4 milyar yıl önce meteorit bombardımanının en şiddetli olduğu dönemde gerçekleşti. 3,8 milyar yıl önce tamamlanan bu korkunç bombardıman, kıtaları delik deşik bir duruma soktu Ay'daki en büyük çarpma havzalarının oluşumu, bu büyük felaketin sonuna rastlar. Fark

Hava ve Su

     Yeryüzünde her yerde bulunan ve hayat için zorunlu olan hava ve su, sıradan akışkanlar degildir. Havanın kimyasal yapısının karmaşıklığı ve suyun çelişkili nitelikleri bu iki maddeye de gerçekten şaşırtıcı özellikler kazandırır.      Hava, başlıca bileşenleri oksijen ve azot olan bir karışımdır, bunlar dışında az miktarda su buharı, karbondioksit ve soygazlar içerir. Havanın düşük oranlı bileşenlerinden ozon, atmosferin yukarı katmanlarında bulunur, güneşten gelen ve bütün canlı varlıklar için tehlikeli olan morötesi ışınları süzme gibi çok önemli bir özelliğe sahiptir. Çeşitli kirleticilerle hızlandırmış olan ozon katmanının tahribi günümüzde hem doğa hem de insanlık için endişe verici bir konu halini almıştır.      Havadan farklı olarak saf bir maddedir. Mineral tuzlar çözme özelliği yüzünden yeryüzündeki suyun büyük bölümü içme suyu olarak kullanılmaz. Göl ve ırmaklardan elde edilen içme suyu dünyadaki su rezervlerinin sadece yüzde 0,05'idir. Kimya mantığıyla düşünüldüğünde

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *